TR EN
Kuresel Plastik İstilası

Küresel Plastik İstilası

Fotoğraf:  Naja Bertolt Jensen

Pekâlâ dostum, bir süredir bizi rahatsız eden bir konu hakkında sohbet edelim: okyanuslarımıza attığımız plastik miktarı. Bu sadece okyanusta bir damla değil artık gerçek bir istila!

Şöyle düşün: Her yıl okyanuslarımıza yaklaşık 8 milyon ton plastik atıyoruz. Bu, her bir dakikada bir çöp kamyonu dolusu plastiği denize boşaltmak gibi bir şey. Çılgınca, değil mi? "Alt tarafı bir parça plastik, ne kadar kötü olabilir ki?" diye düşünüyorsan; sana söyleyeyim, bu sadece bir 'parça' değil.

Matematikçi değiliz ama her yıl dünya çapında 380 milyon ton plastik üretildiğini düşünürsen, elimizde çok büyük bir sorun olduğu açık. Sanki plastiği ev partimize davet etmişiz ve o da gitmek bilmeyen bir misafir. Daha da kötüsü, tüm arkadaşlarını davet ediyor ve onlar da kalmaya karar veriyor!

Peki tüm bu plastik nereden geliyor? Büyük bir kısmı günlük hayatımızdan. Cuma akşamı sipariş ettiğin yemekten kalan paket servis kapları, spor salonuna giderken aldığın şişelenmiş su, hatta online alışveriş çılgınlığından kalan ambalajlar. Bunlar her yerde. Bir kısmı geri dönüştürülse de büyük bir kısmı çöplüklerde son buluyor ve önemli bir kısmı da okyanuslarımıza ulaşıyor.

Şimdi, bazılarının şöyle dediğini tahmin ediyorum: "Neden umursayayım? Sonuçta benim arka bahçem değil ki." Ama şöyle bir şey var: okyanuslar herkesin arka bahçesi. Gezegenimizin %70'inden fazlasını kaplıyorlar ve sayısız deniz canlısı türüne ev sahipliği yapıyorlar. Peki ya bu plastik istilası? Onların evlerine zarar veriyor. Balıklar, kaplumbağalar, deniz kuşları hepsi plastiği yiyecek sanıyor. Ve bu sadece buzdağının görünen kısmı.

Bu istilanın etkileri çok büyük. Birincisi, bu plastikler mikroplastik adı verilen daha küçük parçalara ayrılıyor. Bu küçük parçacıklar o kadar yaygındır ki okyanusun en ücra köşelerinde bile bulunmuştur. Ve tahmin edin ne oluyor? Besin zincirimize giriyorlar. Bu doğru; o çok sevdiğiniz deniz ürünleri artık içindeki plastik eşliğiyle geliyor. 

Ama her şey o kadar da kötü değil. İyi haber şu ki, sorunun farkına varıyoruz. Dünyanın dört bir yanında insanlar bu sorunun üstesinden gelmek için bir araya geliyor. Sahil temizlikleri, plastik yasakları ve yenilikçi geri dönüşüm yöntemleri her yerde ortaya çıkıyor. Ancak bu biraz da batan bir gemiyi yüksükle kurtarmaya çalışmaya benziyor. Daha fazlasını yapmalıyız ve bunu hızlı bir şekilde yapmalıyız.

Peki, sen ne yapabilirsiniz? Plastik tüketimin konusunda daha dikkatli ol. İçeceğinin yanında o plastik pipete gerçekten ihtiyacın var mı? Her seferinde yeni bir tane almak yerine yeniden kullanılabilir bir su şişesi taşıyabilir misin? Aldığın plastik ürün geri dönüştürülebilir veya kompost edilebilir mi? Günlük alışkanlıklarında yapacağın küçük değişiklikler büyük bir fark yaratabilir.

"Ben sadece bir kişiyim, nasıl bir fark yaratabilirim ki?" diye düşünüyorsan- şunu unutma: Reddettiğin, azalttığın veya geri dönüştürdüğün her plastik parçası, besin zincirimize girmesini engellediğin parçadır.

Büyük ölçekte bakıldığında, küresel plastik istilası aşılamaz bir sorun gibi görünebilir. Ancak kolektif çaba, farkındalık ve eylemle bu gidişatı tersine çevirebiliriz. Sonuçta temiz bir gezegen uğruna savaşmaya değer, öyle değil mi?

Bir dahaki sefere plastik bir şeyi çöpe atmak üzereyken bir düşün. Okyanuslarımızın plastik içinde boğulmasına izin verme, yediğin gıdalara karışmasını engelle. Görmek istediğin değişimin kendisi ol.